Gelişmiş dünya ülkelerinin teknoloji ile ilgili çalışmaları ve bu alanda yatırımları son zamanların araştırılan ve en merak edilen konuları arasında yer almaktadır. Sanayi devrimi ile birlikte tarım kesiminden ayrılan işçilerin mavi yakalı işçiler olarak şehirlerde yer alan fabrikalarda çalışmaya başlaması beraberinde yepyeni değişiklikleri getirmiştir. Bu süreç; sosyal ve kültürel yapının yanında ekonomik yeni kavramların hayata girmesine kadar bir çok yeniliği beraberinde getirdi. Burada asıl olan gelişen endüstriyel ekipmanlar ve otomasyon ile bunu kullanacak kalifiye kişilerin ihtiyacıydı ve buda zamanla gerçekleşti. Sürecini başarıyla tamamlayan endüstriyel devrimin ardından yeni bir devrimin geleceği zaten biliniyordu. O da şu an herkesin diline pelesenk olmuş 'teknoloji devrimi'. Gelişen teknoloji ile birlikte artık mavi yakalı çalışanların yerini alan endüstriyel otomasyonun gözünü beyaz yakalı çalışanlara çevireceği kaçınılmaz bir gerçektir. Bunun da yolu günümüzün en popüler konusu haline gelen yapay zeka olduğu da bilinmektedir. Yapay zeka kavramını kelime kökeni ile incelemek gerekirse aşağıdaki bakış açısı doğru olacaktır.
Yapay Nedir?
Türk Dil Kurumundaki karşılığı; ‘Doğadaki örneklerine benzetilerek insan eliyle yapılmış veya üretilmiş, yapma, suni, doğal karşıtı’ olarak tanımlanmaktadır.
Zeka Nedir?
Türk Dil Kurumundaki karşılığı; ‘İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak’ olarak tarif edilmektedir. Wikipedia’da karşılığı; ‘Zihnin öğrenme, öğrenilenden yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneği’ olarak bulunmaktadır.
Kelimeleri anlam bakımından inceleyince yapay zeka kavramıyla aslında elde edilmek istenen kavram bir çok insanın ortak anlayışı haline gelen; insanın sahip olduğu zihinsel yeteneğin makinelere yüklenmesi şeklinde ortaya çıkıyor.
Peki varılmak istenen sonuç bu mudur?
İnsan makinelerden farklı olarak biyolojik bir varlık ve sahip olduğu özellikleri sayesinde dünya üzerindeki canlılar içerisinde üst sıralarda yer almaktadır. Varlığını yeryüzünde hissettirdiği binlerce yıldan bu yana diğer canlılara karşı daima bir üstünlüğe sahip olmuştur. Peki diğer canlılara kıyasla onu öne getiren kavram sadece zekası mıdır? Tabi ki değil. Bunun yanı sıra sahip olduğu duygusal davranışlar da farklı canlılardan onu daima ayırmıştır.
İnsanı makinelerden ayıran en önemli özellik de biyolojik mekanizmasının ve zekasının dışında duygularıdır. Yapay zeka kavramıyla elde edilmek istenen ve net olarak da insanlığa anlatılmak istenen konu insanın sahip olduğu zeka ve yeteneklerin makinelerde de olabileceği ve bu makinelerin insanlığın hizmetinde kullanılabileceğidir.
Aslında burada anlatılan bilgilerin ardından şu soruya cevap aramak temel ihtiyaç haline dönüşüyor.
Neden Yapay Zeka'ya ihtiyaç duyulsun ki?
Sanayi devrimi ile birlikte artan üretim makineleşmeyi ve otomasyonu beraberinde getirmiştir. Bu sürece insanoğlunun alışması çok sürmedi ancak kolayda olmadı. Dünya üzerindeki varlığımızı sürdürürken ana materyaller üretim, tüketim ve çoğalma üzerine endekslenmişti. Çoğalarak varlığımızı bir sonraki nesillere aktarmak insanoğlunun DNA'sı içerisinde yer alan temel unsurdur. Bu sistem zaten yüzyıllar hatta bin yıllardır sürüyor. İlkel olsa dahi sürüyordu.
Bizi yapay zekaya iten ve onun varlığını dünya üzerinde oluşturma nedenimiz nedir?
Yapay zeka kavramı değerlendirilirken; Bilgi (Konwledge), Muhakeme (Reasoning), Problem Çözme (Problem Solving), Algı (Perception), Öğrenme (Learning), Planlama (Planning), Manipüle edebilme ve nesneleri hareket ettirebilme (Ability to manipulate and move objects) gibi yedi tane insana ait özellikten yararlanılmıştır.
Neden makineleşme ve otomasyonun ardından insana ait özellikler makinelere yüklenilmek istensin?
Dünya nüfusu o kadar hızlı artmaktadır ki insanın yerine insan gibi davranacak makineler ya da yapay zekalar kullanılmak isteniyor. Aslında insan özellikleri olan ama insandan üstün bir makine elde edilmek isteniyor. Bu mümkün mü? İşin gerçeği bu teknoloji ile mümkün gibi görünüyor. Bunun mümkün olmasından ziyade bazen tüylerimizi ürperten hislerde yaratıyor. Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki insanın biyolojik yapısı içerisinde yer alan her alan makineler tarafından okunur hale geldi. Yalan söyleyip söylemediğiniz, heyecan ve adrenalin seviyeniz, yüz ifadeleriniz ve hatta beyin dalgalarınızdan zihnin içerisinden geçen düşünceleriniz dahi okunabilecek seviyeye geliyor. Makinelerin ya da yapay zekanın bunları okuyabilmesi ne kadar güvenli tartışılır. Ancak ünlü fizikçi Stefan Hawking aslında bu konu üzerinde endişelerini zaten gündeme getirdi ve bu kadar soru karşısında 'yapay zekanın insanoğlunun hizmetinden ziyade insanoğlunun yapay zekanın hizmetine girebileceği' endişesini anlatmaya çalıştı. Burada yapılmak istenen yapay zeka olarak basit bir formülüzasyondan ziyade insana benzer makineler üretmekten geçiyor.
Dünya nüfusu o kadar hızlı artmaktadır ki insanın yerine insan gibi davranacak makineler ya da yapay zekalar kullanılmak isteniyor. Aslında insan özellikleri olan ama insandan üstün bir makine elde edilmek isteniyor. Bu mümkün mü? İşin gerçeği bu teknoloji ile mümkün gibi görünüyor. Bunun mümkün olmasından ziyade bazen tüylerimizi ürperten hislerde yaratıyor. Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki insanın biyolojik yapısı içerisinde yer alan her alan makineler tarafından okunur hale geldi. Yalan söyleyip söylemediğiniz, heyecan ve adrenalin seviyeniz, yüz ifadeleriniz ve hatta beyin dalgalarınızdan zihnin içerisinden geçen düşünceleriniz dahi okunabilecek seviyeye geliyor. Makinelerin ya da yapay zekanın bunları okuyabilmesi ne kadar güvenli tartışılır. Ancak ünlü fizikçi Stefan Hawking aslında bu konu üzerinde endişelerini zaten gündeme getirdi ve bu kadar soru karşısında 'yapay zekanın insanoğlunun hizmetinden ziyade insanoğlunun yapay zekanın hizmetine girebileceği' endişesini anlatmaya çalıştı. Burada yapılmak istenen yapay zeka olarak basit bir formülüzasyondan ziyade insana benzer makineler üretmekten geçiyor.
Bu detayın ardından düşündüren ve daha doğrusu herkesin aklında yer alan soru geliyor;
Neden buna ihtiyaç duyulsun ki?
Neden buna ihtiyaç duyulsun ki?
Belki bir makine insanın sahip olduğu özelliklerin tamamına sahip olamaz. Sahip olduğumuz duygu gibi kavramlar bizi onlardan ayırıyor da, ancak bu sahip olduğumuz kavramlar yapay zeka tarafından algılanabilen özellikler olabilir. Teknolojinin getirdiği heyecan ile bir çok yeniliği hayatımızın içerisine almaya çalışıyoruz ancak yapay zeka gibi kavramlar konusunda çok daha dikkatli davranmak gerekiyor. Sahip olduğumuz her şeyi bir araya getirmeye çalışıyoruz. Üretim alanında otomasyon sisteminden artık Endüstri 4.0 ‘a geçişin konuşulduğu bu zamanda internet ve sanal ağ sayesinde merkezi yönetim ile insansız üretim sahaları oluşturuluyor. Bu noktada yapay zeka bu ağın parçası olduğu takdirde tehlikeli boyutlara neden olabilir.
Bilim insanları Avrupa'da yürütülen yasama çalışmalarından bazılarını, özellikle de bu yılın başlarında AI ( Artificial Intelligence) ve robot bilimine yeni kurallar koymalarını öneren önerileri vurguladı. Avrupa Parlamentosu üyeleri, Avrupa Birliği çapında bu konuda kuralların gerekli olduğunu söyledi.
Bu gelişmeler Hawking' gibi düşünen bir çok kişiye umut veriyor.
Hawking, "Ben iyimserim ve dünyanın iyiliği için yapay zeka yaratabileceğimize inanıyorum. Bizimle uyum içinde çalışabileceğine de inanıyorum. Sadece tehlikelerin farkında olmamız, onları tanımlamamız, mümkün olan en iyi uygulama ve yönetimi kullanmamız gerektiğini ve olumsuz olabilecek sonuçların önceden tahmin edilebilir ve hazırlıklı olunması gerektiğini’’ ifade etmişti.
İngiliz fizikçinin yapay zekanın tehlikeleri hakkında bu ilk uyarısı değildi. Yapay zeka ve endişeleri hakkında bilim ve teknolojideki diğer önemli seslerden oluşan bir koro da oluştu diyebiliriz. Tesla ve SpaceX CEO'su Elon Musk geçtiğimiz günlerde ‘yapay zekanın üçüncü bir dünya savaşına neden olabileceğini’ söyledi.
Diğer bazı teknoloji şirketleri CEO’ları da yapay zeka ile başa çıkmak için bazı yollar önerdiler. Microsoft'un kurucusu Bill Gates, robotların gelir vergisi ile karşı karşıya kalması gerektiği ile ilgili söylemi bu öneriler arasında sayılabilir. Bunun yanı sıra Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, yapay zekanın geleceği hakkında "gerçekten iyimser" olduğunu söyledi.
Büyük çaplı teknoloji firmalarının bu konuda milyon dolarlık yatırımlarının olduğu biliniyor. İştah kabartan pazarların olacağı ve gelişmiş teknoloji ile ülkelerin sahip olabileceği güçler düşünüldüğünde bunda haklı olduklarını düşünmeleri normal ancak dünyanın geleceği için çok da makul görünmüyor.
Yukarıda yapay zeka kavramı oluşturulurken insandan esinlenen yedi madde içerisinde en endişelendiren ve en büyük özellik olarak öğrenme özelliği görünüyor. Öğrenebilir olmak makineleşme ve otomasyonun bir üst versiyonu olarak görünüyor. Bu kavram maki,ne ve ve yapay zeka arasındaki ince çizgiyi oluşturuyor.
Sadece insan ihtiyaçları için kullanılabilen makine ve teknolojiler insanoğlunun hizmetine sunulur. Ancak öğrenebilir yetenek kavramına sahip olacak yapay zeka hakkında aynı şey düşünülebilir mi o merak edilen bir cevap olarak gözüküyor. İnsan olmak ve sahip olduğumuz yetenekler bize birer hediyedir. Bizim hediyemiz olamayacak kadar da kıymetli olduğu aşikardır.
Muzaffer Karakuş
Yorumlar
Yorum Gönder