CAN SIKINTISINDAN KORKMALI MIYIZ?

İçimizde büyük bir boşluğun oluştuğu, ne yaparsak yapalım geçmediği o anlardan bahsediyoruz. Can sıkıntısı. Her zaman yaptığımız şeyler artık bize hiç zevk vermiyordur. Televizyon izlemek istemeyiz, TV kanallarında boş boş dolaşıp dururuz. İnternette dolaşırız, saatler geçer ama canımızın sıkıntısı geçmez. Hatta içimizdeki boşluk duygusu daha da büyür. Panik yok! Kendimizi dinlemenin ve yeni şeyler denemenin vakti gelmiş demektir.

Kitap okuyabiliriz. Biliyorum başlıyoruz ama sonrası gelmiyor. Hep uykumuz geliyor. Konsantre olamıyoruz. Ama çabasız mutluluk olmaz. Kitaplar, iç yolculuğumuzun rehberleridir. Her biri ile farklı dünyalar keşfeder, kendi kendimizin zihin ve ruh sınırlarımızı aşarız. Farklı bakış açıları ile  kendimize dışarıdan bakabilmeyi öğreniriz. Belki okuduğumuz kitap türünü değiştirmeliyiz. Belki farklı bakış açısı ufkumuzu açar. Neden olmasın?



Müzik dinleyebiliriz. Gerçekten Müzik ruhun gıdası. Sevdiğimiz müzik melodileri ve belki de sözleri ile, neşe, aşk, hüzün gibi duygularımız ortaya çıkıyor. Ruhun kendini anlatabildiği ender zamanlar işte o anlar.  Belki bu kez yeni bir müzik türü seçmeliyiz. Günlük rutinden çıkmak iyi bir deneyim olabilir. Belki bir enstrüman çalmayı öğrenebilir, can sıkıntımızı yaratıcılığımızın ortaya çıkmasına kaynak yapabiliriz. Neden olmasın?



Resim yapabiliriz. Evet herkesin yeteneği yok kabul ediyorum. Yeteneğimizin olup olmadığını anlamak için de bir kurs fena olmaz aslında. Ama bunun için vaktim yok diyorsanız, kitap listelerinin ilk beşinde yer alan yetişkinler için boyama kitaplarından alabilirsiniz. Belki içimizdeki boşluğun biraz renge ihtiyacı vardır. Hatta hangi renklerin bizi anlattığını keşfedebiliriz. Neden olmasın?

Meditasyon yapabiliriz. Siz de meditasyonun moda olduğunu ve gelip geçici olduğunu düşünenlerden misiniz? Batı kültürü meditasyonla son yüzyılda tanışmış olsa bile, doğu kültüründe binlerce yıldır kendini dinleme ve arınma amacıyla meditasyon yapılıyor. Amaç aynı yöntemler farklı. Yoga, nefes, sufi nefes, mantra, zikir, ilahi vs. belki kendimize uygun bir yöntem bulabiliriz. Neden olmasın?




Doğa ile baş başa kalabiliriz. Doğada en çok sevdiğimiz şey piknik yapmak ve sevdiklerimizle vakit geçirmek biliyorum. Fakat burada kastettiğim şeyi yapmak için, biraz daha yalnızlığa ihtiyacımız var. Zira doğanın seslerini duyabilmek için susmamız, sessiz olmamız gerekecektir. Belki de doğanın ahengi, bereketi ve sadeliği bize doğanın bir parçası olduğumuzu hatırlatır. Neden olmasın?




Arkadaşlarımızı arayabiliriz. Biz sosyal varlıklarız. Evet artık arkadaşlara ayıracak zaman çok az, günümüz telaş içinde geçiyor. Birçok şeye yetişmeye çalışıyor, hatta yetişemiyoruz. Fakat unutmayalım ki, yakın bir arkadaş ile yapılan samimi sohbetin yerini hiçbir şey dolduramıyor. Kendimizi onların sevgi dolu gözlerinde görmek için, onları arayabilir, buluşabiliriz. Belki onlar da tam bunu düşünüyorlardır. Neden olmasın?

Can sıkıntısından korkmak mı? Bence özellikle canımızın sıkılması için televizyon izlemediğimiz, internette dolaşmadığımız zamanlar yaratmalıyız. Canımız sıkılmalı ki, bunu kendimizi geliştirmek için kullanalım.

By Ebruca,







#cansıkıntısı #cansıkıntısınedenolur #
kitap #meditasyon #hayat #müzik #resim








Yorumlar