Mutluluğun Formülü Çok Açık!...

Smiling man carrying her girlfriend piggyback ride making victory sign
Mutluluk hepimizin esasında varmaya çalıştığı son nokta olarak ifade edilebilir. İnsanın doğasında birçok davranışa karşı tepki olarak gösterdiği duygusal ifadeler mevcuttur. Bunların başında öfke, mutluluk, hüzün, şaşkınlık vs. yer almaktadır. yaşam süreci içerisinde bunların hepsine maruz da kalır. Ama bu duygular sürecin getirdiği durumlardır. Ancak mutluluk kavramı biraz daha farklıdır. Belki duygu durumları neden farklı olsun ki sonuçta insanoğlunun doğal birer tepkimesi diyebilirsiniz ancak mutluluk bu konuda tamamen tepki olarak değil varılmak istenen nokta olarak tanımlanmaktadır. Kimse ağlamak için yaşamaz bunu süreç oluşturur veya kimse sinirlenmek için yaşamaz bu da sürecin bir parçasıdır. Ancak insanlar mutlu olmak için yaşarlar. Bir amaç vardır ve bu doğrultuda yaşarlar.


The How of Happiness: A New Approach to Getting the Life You Want (Nasıl Mutlu Olunur? Arzuladığınız Yaşamı Elde Etmek İçin Yeni Bir Yaklaşım) adlı kitabın yazarı ve Kaliforniya üniversitesi Psikoloji profesörlerinden Sonya Lyubomirski mutluluk konusunda yapılan bilimsel çalışmaların, mutluluğun %50 sinin genetik %10 nun yaşam şartları ve kalan %40 nın ise kendi davranışlarımızın belirlediğini ifade ediyor. Lyubomirski yaptığı çalışmalar neticesinde mutlu olmak için şu önerilerde bulunuyor;

* Minnetar olun ve olumlu düşünün.
* Minnettarlığınızı ifade edin.
* Devamlı olumlu olmaya çalışın.
* Sosyal olaylar üzerine fazla derinlemesine düşünmekten kaçının ve dert etmeyin.
* Sosyal ilişkilere yatırım yapın.
* İnsanlara iyi ve nazik davranın.
* Kişisel ilişkileri geliştirin.
* Stres, zorluk ve felaketlerle baş edebilmek için stratejiler geliştirin.
* Affetmeyi öğrenin.
* Şimdi'de yaşayın.
* Bir şey yaparken kendinizi tamamen o işe verin.
* Yaşamdan zevk alın.
* Uzun vadeli hedefler belirleyip onları gerçekleştirmeye kilitlenin.
* Vücut ve ruh sağlığınızı koruyun.
* Maneviyatınızı veya inancınızı yaşayın.
* Meditasyon yapın.
* Vücut sağlığınızı korumak için egzersiz yapın.
* Mutlu olmasanız da mutlu insan rolü oynayın.(1)

demo 24İnsan sosyal bir varlıktır. Yaşam alanı içerisinde bulunan diğer bireyler ile devamlı etkileşim ve iletişim halinde bulunmak zorundadır. Kümülatif yaşam onu bu sosyal denge içerisinde oldukça zorlar. Yukarıda sayılan maddelere esasında kolay ve anlaşılır hatta insan hayatı içerisinde çok da kolay uygulanabilir birer özellik gibi duruyor. Aslında ne kadar basit diyebilirsiniz. Bunlar hayatta zaten çok kolay uygulanabilir de diyebilirsiniz ancak suyun durgunluğu derin ve tehlikeli olmadığı anlamına gelmez. Her ne kadar bu maddelere uyduğumuzu düşünsek dahi yinede mutluluk kavramını elde etmek ki özellikle metropol de pek kolay görünmüyor. Artık bu kavramı elde etmek için uzmanlara başvuruluyor ve bunlar için kimyasal ilaç önerileri ile mutluluk elde edilmeye çalışılıyor. Çocukluk ve gençlik döneminde yaşanan mutluluk deneyimi ile ileri yaşlarda elde edilmeye çalışılan mutluluk arasında çok büyük farklar bulunmaktadır. Zaten alınan hazda aynı olmuyor. Biraz durumun temeline inildiğinde yaşam şeklinin mutluluk düzeyini oldukça değiştirdiği fark edilmektedir. Peki, nasıl? Çocukluk ve gençlik yıllarında farkına varmadan kişisel yatırımımız daha fazladır. Daha çok spor, hareket, arkadaşlarla iletişim, ekonomik bağımsızlık, eş olmaması, özgür hareket gibi kavramlar doğal mutluluk sağlamaktadır. yani genç yaşlarda mutluluğu nasıl elde ederim gibi pek düşünmezsiniz veya nasıl daha mutlu olurum diye düşünmezsiniz. Süreci takip edersiniz ve sizi en çok neyin mutlu edeceğini düşünürsünüz. İlerleyen zaman ve teknoloji ile birlikte artan stres düzeyi gençleri de vurmakta ve yaş ortalamasını oldukça düşürmektedir. 

Yukarıda yazılan maddeler reçetede yazan birer ilaç değil ki belirli aralıklarda alabilesiniz. Temel olarak insan vücudunun sevdiği durumlar vardır. Bunları biyolojik ve duygusal yapısı için tedarik etmediğiniz sürece başarılı olamazsınız. Bunların başında doğru beslenme, spor yapmak, hobiler edinmek ve sosyal paylaşım zaman ve alanları elde etmek olarak sayılabilir.

2000 yılı sonrası doğan Z kuşağı bireylerde teknoloji bağımlılığı onları dahada yalnızlaştırmakta ve sosyal paylaşım sahalarını sanal alanlara dönüştürmektedir. Yüksek teknoloji kullanımı insanları biraz daha yalnızlaştırmaktadır. Doğru ölçülerde kullanmak fayda oranını arttırır ancak aşırı teknoloji tüketimi hem fiziksel hemde mental sağlık seviyenizde kalıplara neden olur. Artık güneşin doğuş ve batış anını akıllı telefondan bakmak yerine gökyüzüne bakıp güneşi ve anı yaşamanın daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.

Mutlu Kalın...

Muzaffer Karakuş



(1) Kaynak: Mutlu Beyin Kitabı Yazar: Bahri Karaçay


#mutluluk
#happiness
#hapy
#mutluolmasanatı
#mutlulukoyunları
#stres
#anksiyete
#bilmendefaydavar






Yorumlar